ZABITA EMEKÇİSİNE YÖNELİK İNSANLIK DIŞI MUAMELE SADECE KENDİNİ BİLMEZ BİR MÜDÜRÜN DEĞİL EMEKÇİYE KÖLELİK KOŞULARI DAYATAN SÖMÜRÜ DÜZENİNİN SUÇUDUR

Belediyeleri kendi çiftlikleri gibi yönetmeyi alışkanlık haline getiren emekçi düşmanı yöneticilik zihniyeti İstanbul Belediyesi’nde taşeron olarak işe alınıp zabıta memuru olarak çalıştırılan bir emekçinin belediye otoparkında fiziki şiddete varan insanlık dışı muameleyle maruz kalmasına kadar varmıştır.

Birçok basın organına da yansıdığı üzere İstanbul büyükşehir belediyesi Zabıta Daire Başkanı Tayfun Karali, kendisine bağlı çalışmakta olan bir zabıta emekçisine belediye otoparkında önce sözlü hakarette bulunmaya başlamış bununla da yetinmeyerek tekme tokat dövmeye kadar varacak düzeyde fiziki şiddette bulunmuştur. Taşeron olarak her hangi bir iş güvencesi olmadığı için zabıta emekçisi arkadaşımız işini kaybetme korkusuyla maruz kaldığı söz konusu bu insanlık dışı muameleye her hangi bir cevap vermemiş ancak daha sonrasında yaşadığı psikolojik ve fiziki tramvaya dayanamayıp bayılarak yere düşmüştür. Ambulansla hastaneye kaldırılan zabıta emekçisi burada darp raporu almıştır.

Söz konusu insanlık dışı muamelenin basına yansıması sonrasında kamuoyunda oluşan tepkiler nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal Twitter’dan ilgili daire başkanını görevden alarak hakkında soruşturma başlattığını belirtmiştir.

Öncelikle bir emekçinin böylesi insanlık dışı bir muameleye maruz kalmasını kınıyor, sorumlular hakkında sadece göstermelik soruşturmalar veya geçici görevden almalar şeklinde değil en ağır yaptırımın uygulanması gerektiğini belirtiriz.

Bununla birlikte kamuoyuna yansıyan söz konusu bu insanlık dışı uygulama maalesef ki sadece bir belediyede veya sadece bir daire başkanının bireysel bir tavrı olmayıp dün emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkum eden, kuralsız çalışmayı kural haline getiren, Soma’da iş cinayetlerine isyan eden emekçiye tekme atan bürokrata soruşturma dahil açmayan sömürü düzeninin çalışma yaşamındaki yaygın bir uygulamasıdır.

Emekçiyi evine ekmek götürmek için alınteri döken bir yurttaş yerine adeta bir emir eri veya kapıkulu gibi ikinci sınıf vatandaş gören bu sömürü zihniyeti, belediyeler başta olmak üzere çalışma yaşamın tümünde bizzat siyasi iktidarın desteğiyle etkin olmuş ve palazlanmıştır. Taşeronlaştırmanın, güvencesiz çalışmanın, iş cinayetlerinin ve sömürünün rekor düzeyde yaygınlaştığı AKP iktidarında kamu kurumları yöneticilerinin, emekçilere emire eri gibi davranarak hakaret hatta şiddete varan kötü muamelelerde bulunması fevri bir olay değil hemen her gün yaşanan yaygın bir uygulama haline gelmiştir.

İşte bu nedenle emeğe ve emekçiye düşman bu insanlık dışı uygulamalara son verilmesi için bizzat siyasi iktidar tarafından desteklenen öncelikle Soma’daki tekmeden başlayarak emekçilerin ölümlerine, güvencesiz çalışmaya, sömürüye, baskı ve şiddete göz yuman sömürü düzenine son verilmeli; emekçileri emir eri ve ya kapı kulu gören yöneticilerin hepsi görevden alınarak haklarında adli ve idari soruşturmalar başlatılmalıdır.

Bu vesileyle, yerel yönetim emekçilerinin hak ve özgülüklerini korumak ve geliştirmek için 27 yıldır her türlü baskı ve saldırı karşısında yılmadan mücadele eden biz TÜM BEL SEN’liler İstanbul Büyükşehir Belediyesinde güvencesiz bir şekilde çalışan ve amirinden sözlü ve fiziki şiddet görmek zorunda kalan zabıta arkadaşımız başta olmak üzere, hakları gasp edilen tüm yerel yönetim emekçilerinin insana yakışır bir iş ve yaşam güvencesi için mücadeleye edeceğimizi belirtiriz.

TÜM BEL SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.