Sevgili kız kardeşim,
Zor günlerden geçiyoruz. Hayatımız hep çok zor oldu, evet. Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz saldırı altında olurken, ayrıca görünmez ve sesimiz duyulmaz oldu. Şimdi OHAL döneminde yaşanan taciz, tecavüz ve cinayetler artarken kimse biz kadınları görmüyor. Zaten özgür ve rahat olmadığımız evde, iş yerinde, okulda, sokakta, otobüste, şimdi daha çok tehdit altındayız. Geçen yıl 25 Kasım’dan bugüne erkekler tarafından 332 kız kardeşimiz katledildi. Kitlesel ve yaygın olarak çocuk tecavüzleri ve istismarları okulda, yurtta vakıflarda sürüyor. Meclise tacizcileri koruyan önergeler verilirken, ceza yağdıran KHK’lar çocuk istismarcıları ve kadın katilleri için çıkmıyor, aksine kadın ve çocuklar için mücadele eden dernekler ve yayın kuruluşları mühürlenerek kapatılıyor.
Sevgili Kız kardeşim;
Eskiden 657 sayılı DMK’ya bağlı, iş güvencesi olan kamu emekçisi kadınlardık. Bugün ise açığa alma, ya da KHK ile işten çıkarma tehdidi altındayız. İş yerlerimizde esnek çalışma, mobbing, baskı, sürgün her gün artarak devam ediyor.
Barış isteyen akademisyenlerin, kadın gazetecilerin, yazarların, eğitimcilerin haksız, hukuksuz bir şekilde işten çıkarılması, tutuklanması sürüyor.
Savaş ,evleri, mahalleleri, şehirleri yıkarak, çocukları, gençleri ,kadınları yok ederek devam ediyor.
Biz kadınların, barışın, kardeşliğin, laikliğin, demokrasinin sesi olmuş, halkın iradesiyle seçilmiş kadın milletvekilleri ve belediye başkanlarının tutuklaması, halkın belediyelerine el konması, darbe değil de nedir?
KADIN MÜCADELESİ MÜHÜRLENEMEZ!
Biz kadınlar hayatlarımızı şiddete baskıya teslim etmeyeceğiz. İşsiz, güvencesiz, geleceksiz olarak, hepimizi kapatmak istedikleri evlerimize girip oturmayacak, beklemeyecek, seyirci olmayacağız. Bu bir inat hikâyesidir. Kadınların inadının hikâyesi mühür tutmaz.
Bizi eve, aileye hapsetmeye çalışan politikaları, Emek sömürüsünü, güvencesizliği, iş yaşamından kadınları koparacak uygulamaları kabul etmeyeceğiz.
Şort giydi diye, boşanmak istedi diye, gece sokakta yürüdü diye, bildiri dağıttı diye erkeklerin, hükümetin, devletin şiddetine uğramayı reddediyoruz. Kadınlara ve çocuklara reva görülen, sürekli meclisin onayına sunulan, tecavüz önergelerini kabul etmiyoruz. Erkek sisteminize karşı evde, iş yerlerimizde, sokakta hayatlarımıza sahip çıkarak mücadele edeceğiz.
Sevgili Kız kardeşim,
Taciz, tecavüz, kadın cinayetleri ve savaştan arınmış eşit, özgür, kardeşçe, laik ve demokratik bir ülkede yaşamak bizim hakkımız. Kadın dayanışmasından alacağımız güç ile ortak geleceğimizi kurmak için mücadele edeceğiz.
Bizi yalnız kalmaya, örgütsüzleştirmeye, sessizleştirmeye çalışıyorlar. Başka türlü zorla başaramayacaklarını biliyorlar.
Daha çok dayanışmayla, daha çok örgütlenerek ve mücadele ederek bu zor günleri de aşacağız.
O hal’de gücümüz birliğimizdir, o hal’de yaşasın kadın dayanışması!
Kadına yönelik şiddete karşı Yaşasın 25 Kasım. Yaşasın örgütlü kadın mücadelesi!
Tüm Bel Sen Merkez Kadın Meclisi
Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.
