VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ!

“8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü”nde yurt çapında eylem ve etkinlikler gerçekleştirildi. Eşitlik, adalet ve özgürlük talepleriyle sokaklara, meydanlara çıkan kadınlar ‘mücadele kadınları birleştirir, kadınlar dünyayı özgürleştirir’ ‘vardık, varız, var olacağız’ ‘kadınlar birlikte güçlü’ dedi.

Diyarbakır’daki mitinge katılan Kadın Sekreterimiz Gülistan Atasoy’un konuşma metni ve illerde gerçekleştirdiğimiz eylem ve etkinliklerin fotoğrafları aşağıdadır.

Mücadele Kadınları Birleştirir, Kadınlar Dünyayı Özgürleştirir!

Sevgili  Kadınlar

Bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle bu 8 Mart’ ta yine alanlardayız. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkındayız.

Ülkemizde ve dünyada küresel sermayenin ortaklığında, cinsiyetçi iktidarlar eliyle yürütülen politikalar emeğimiz üzerinde kurulan sömürüyü her geçen gün daha da arttırıyor. Haklarımız ve kazanımlarımız tehdit altında. Yaşamlarımızı ve bedenimizi sürekli denetim altında tutarak eril zihniyetlerinde tahayyül ettikleri geleceği yeniden üretmemizi istiyorlar.

Esnek, kuralsız, güvencesiz, kayıt dışı ve düşük ücretlerle sömürülmeye, ekonomik krizle birlikte daha fazla yoksullaşmaya, çalışma yaşamının ayrılmaz parçası haline getirilmiş baskı, şiddet ve mobbinge, kreşleri kapatıp kadınlara yüklenmeye çalışılan bakım hizmetleri nedeniyle ücretli işlerde çalışmamızı engelleyen politikalara karşı durmaya,  ev içerisinde görünmez kılınıp değersizleştirilen emeğimize sahip çıkarak mücadelemizi yürütüyoruz.

Kamusal alanları, kentlerimizi ve yaşam alanlarımızı daraltarak bizi eve hapsetmeye çalışanlara, bizi babayla, kocayla, aileyle tanımlayanlara, işsiz bırakarak itaate zorlayanlara karşı örgütlü kimliğimize ve sendikalaşma hakkımıza sahip çıkıyoruz. Mücadelemizi fabrika önünde yüzlerce gündür direnen Flormar işçisi kadınlar başta olmak üzere  Cargill’ de, Real’ de ,Tariş’ te ve daha bir çok yerde  direnen işçi kadınların mücadelesiyle buluşturmaya devam ediyoruz.

Ceza kanunu ve Medeni kanunda bin bir emek ve mücadeleyle elde ettiğimiz kazanımlarımızın geriletilmesine, nafaka düzenlenmesini ve 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi yasasını aileyi dağıttığı, erkeği mağdur ettiği gerekçesiyle değiştirmek isteyenlere, haksız tahrik indirimlerine hız kesmeden devam eden eril yargı mekanizmasına ve yaşam tarzı bahanesiyle kadın cinayetlerini meşru gösterenlere karşı var gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız

Kamudan başlanarak yaşamın dinselleştirilmesine karşı laik seküler yaşamdan yana tarafız. Ensar’a, Türgev’e bel bağlayıp dinci tarikatlarla protokol yapanlara karşı bilimsel, laik, nitelikli, anadilinde eğitim ve kamu hizmeti talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Çocuk istismarında rıza aranmasına, istismarcıların aklanmasına, erken yaşta evliliklerin önünün açılmasına,  Çocuklarımızın geleceğini çalınmasına asla izin vermeyeceğiz.

Halkları düşmanlaştıran, kutuplaştırıcı, ayrımcı politikaların ve savaşın gölgesinde yaşamlarımızın yok edilmesine, savaştan, yoksulluktan kaçan mülteci kadınların uğradığı katmerli sömürüye ve şiddete,  bizi her geçen gün daha da yoksullaştıran, yaşam koşullarımızı zorlaştıran ekonomik krizdeki sorumluluklarını mermi fiyatlarıyla örtbas etmek isteyen militarist söylemlere, kendi gibi düşünmeyen herkesi vatan haini gören ve hedef gösterenlere karşı barış içinde yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz.

Sözümüzle, itirazlarımızla, haklı mücadelemizle ve haklı taleplerimizle sesleniyoruz:

*8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalı

*Eşit işe eşit ücret sağlanmalı

*İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmalı

* Esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalışmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmeli,  güvenceli iş güvenli yaşam koşulları sağlanmalıdır.

*Kapatılan kamu kreşleri açılmalı, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılmalı,

*Doğum izinleri 24 haftaya çıkarılmalı, devredilemez babalık izni düzenlenmeli, süt izninin kullanımı önündeki keyfi engeller kaldırılmalı ve ücretli-ücretsiz doğum izninden dönen kadınların statü kaybı yaşaması engellenmeli,

* Kadın Bakanlığı kurulmalı,

*Kadınlara ve lgbti+’ lara yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı önleyici yasal düzenlemeler acilen yapılmalı,

*Grevli toplu sözleşme hakkı, sendikal hak ve özgürlüklerimiz önündeki engeller kaldırılmalı,

* Kamu kurumlarının bütçeleri toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle hazırlanmalı,

*OHAL komisyonu derhal lağvedilmeli, KHK’lerle haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilmeli,

*Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulmalı. Eşit ve özgür biçimde barış içinde bir arada yaşamın sağlanacağı demokratik koşulların oluşması sağlanmalı,

*Eğitim ve sağlık alanı başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmeli,

*İstanbul sözleşmesi başta olmak üzere kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gereklikleri yerine getirilmelidir.

Yaşamın yarısıyken yok sayılmayı reddediyoruz! Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden, okuldan, işten, her yerden sesleniyoruz:  Eşit ve özgür bir yaşamı kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.  VARDIK, VARIZ, VAROLACAĞIZ!

Biz haklıyız, Biz kazanacağız!

Yaşasın Kadın Dayanışması!

Yaşasın 8 Mart!

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.