TÜM BEL-SEN Merkez Yürütme Kurulu’nun 18.10.2017 tarihli basın açıklaması metnidir.
Şırnak-Cizre karayolunun 20. kilometresindeki maden mevkiinde ruhsatsız bir kömür ocağında oluşan göçükte 7 işçi hayatını kaybetmesi, 1 işçi ise ağır yaralanmasıyla AKP’nin OHAL ile fiilen uygulamaya koyduğu tek adam tek parti diktatörlüğü döneminde daha da artan işçi cinayetlerine bir yenisi daha eklenmiştir.
Yaşamını yitiren emekçi kardeşlerimizin ailelerine ve sevenlerine başsağlığı yaralı kardeşimize ise acil şifalar dileriz.
Göçük yaşanan kömür ocağının taşeron bir firmanın kaçak bir şekilde faaliyet sürdürdüğü bir ocak olması; madenlerin, taşeron eliyle denetimsiz ve kontrolsüz bir şekilde taşeronlara devredilmesine izin verilerek adeta birer işçi cehennemine dönüştüğünü bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne sermiştir.
Yaşanan göçük sonrası Enerji Bakanının kendini aklama gayesiyle söz konusu kömür ocağının ruhsatsız olduğunu ve kaçak olarak faaliyet yürüttüğünü açıklaması ülke genelinde maden ocaklarında gerekli denetimleri yapmayan, taşeron firmaların maden ocaklarını işi cehennemine dönüştürmesine göz yuman Enerji Bakanlığının suç itirafı olarak okunmalıdır.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin medyadan derlediği bilgilere göre 2017 yılı Eylül ayında en az 147, yılın ilk dokuz ayında ise en az 1485 işçinin yaşamını yitirdi.
Söz konusu bu iş cinayetlerinin en fazla taşeron şirketlerde yaşanması ise tesadüf değildir. Çünkü sistem, taşeron şirketin daha fazla kar etmesi üzerine kurulmuştur. Daha fazla kar etmek amacıyla her türlü muafiyetlerden kurtularak, daha fazla ve daha yoğun işçi çalıştırmaya göre hareket eden taşeron şirket, iş güvenliği veya işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını birer maliyet artırıcı unsuru olarak değerlendirdiği için bunlarla ilgilenmemektedir.
Bu anlamda aynı bundan öncekiler gibi Şırnak’taki göçükte işçilerin ölmesi veya yaralanması geride gözü yaşlı ailelerin kalması takdiri ilahi bir kaza değil; gerekli denetlemeleri ve önlemleri almayan yetkililerin işlediği bir işçi cinayetidir.
Yaşanılan bu işçi cinayetinin sorumlusu; işçilerin de insan olduğunu unutarak onlara sadece işgücü olarak bakan, daha fazla kar uğruna insanlık dışı çalışma koşulları dayatan, ekstra maliyet yaratır diye gerekli güvenlik önlemlerini almayan taşeron şirket patronları ile modern kölelik olan taşeron sistemini yaygınlaştırarak ve işyerlerinde gerekli denetimleri yapmayarak buna izin veren hükümet yetkilileridir.
Yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin acılı ailelerine başsağlığı dilerken; Şırnak’taki bu iş cinayetinin son olması amacıyla maden ocaklarının işçi cehennemi haline getiren patronları ve buna göz yumarak iş cinayetlerine suç ortaklığı yapan hükümet yetkililerinin derhal adalet önüne çıkması için adaletten yana gerçek savcıları göreve çağırıyoruz.
Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.
