Sendikamızın Mücadelesi ile Şehir Tiyatroları Emekçilerine Uygulanan Ayrımcılığa Son Verilmesi İçin CHP ve HDP Soru Önergelerini Meclise Sundu

Sendikamız örgütlenme alanında bulunan  belediye şehir tiyatrolarında, 657 sayılı DMK.nın Ek geçici 12,13,14 ve 16. maddeleri ile 5441 sayılı yasanın bazı maddelerini değiştiren 1310 sayılı yasa hükümleri ve Devlet Sanatçıları ve Sanatçıların Sözleşmeli Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar başlıklı 7.5.1987 tarih ve 87/11782 sayılı Bakanlar Kurulunun kararı dayanak yapılarak akdedilen “Sanat ve Sahne Uygulatıcıları Hizmet Sözleşmesi” ile esnek ve güvencesiz bir şekilde çalışmak zorunda bırakılan yaklaşık 3000 kamu emekçisi gerek ağır çalışma koşulları; gerek çalışma saat, biçim ve izinlerine yönelik belirsizlikler, gerekse diğer kamu emekçilerine göre oldukça düşük ekonomik ve sosyal hakları nedeniyle uzun yıllardır önemli düzeyde mağduriyet yaşamaktadırlar.

Şehir tiyatrolarında görev yapan sanatçılardan C (uzman memur) kadrosunda 15 farklı unvan ve görev tanımında bulunan kamu emekçisi/memur bulunmaktadır. 657 sayılı kanun ek geçici 16. Maddesinde; bu kadrolarda istihdam edilen kamu emekçileri emekli olduklarında, mühendisler için uygulanan ek göstergenin uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak pratik uygulamada, bu kamu emekçileri için emeklilikte uygulanması gereken söz konusu ek gösterge resen uygulanmamaktadır.

İlgili kadroda bulunan sanatçılar/memurlar, emekli olduktan sonra Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına başvurduğunda mühendislere uygulanan ek göstergenin, ancak mahkeme kararı varsa başvuruyu yapan memur hakkında da uygulanacağını belirten olumsuz cevaplar almaktadır. Bu durumda C kadrosunda bulunan memurlar emeklilik hallerinde kanunen yararlanmaları gereken mühendisler için belirtilen ek göstergeden ancak dava açıp kazanarak faydalanabilmektedir.

Her ne kadar mahkemelerden olumlu sonuç alınmak suretiyle C kadrosunda bulunan memurların/sanatçıların emekli olurken yaşadığı mağduriyet (az emekli maaşı alma) kısmen gideriliyorsa da bu C kadrosunda görev yapan her memurun emekli olduktan sonra bir hukuk mücadelesine girmesini sebebiyet vermektedir.

Kanunen hak olan bir şey için her bir kişinin ayrı ayrı dava açması hem kişiler için hem de kamu için hem bir mali külfet hem de gereksiz iş yoğunluğu ve zarar oluşturmaktadır. Bu durumun düzeltilmesi için 657 sayılı yasanın ek geçici 16. maddesinde ilgili ifadenin her hangi bir muğlaklığa veya keyfiyete mahal vermeyecek düzeyde açık ve net bir şekilde değiştirilmesi gerekmektedir. Sunulan yasa değişikliği teklifi buna ilişkindir.

Şehir tiyatrosu emekçilerine yapılan ayrımcı ve haksız uygulamalar maalesef ki bunlarla sınırlı değildir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Şehir Tiyatroları ve Kent Orkestrasında görev yapan tüm sanatçılara 2013 yılına kadar düzenli bir şekilde ödenen teşvik ikramiyeleri 2013 yılından itibaren ödenmemektedir.

Bu duruma yönelik gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Şehir Tiyatroları ve Kent Orkestrasında çalışan sanatçılar gerekse TÜM BELEDİYE VE YEREL YÖNETİM HİZMETLERİ SENDİKASI tüzel kişilik olarak yapılan başvurulara idareden “Teşvik primleri üstün başarı gösteren kişilere verilir, sizin bu konuda aranan kriterlere uymadığınız anlaşıldığından talebiniz yerine getirilememiştir” şeklinde cevaplar verilmiştir. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında 2013 yılından beri yetkililer tarafından her hangi bir performans değerlendirilmesi yapılmadığı tespit edilmiştir. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri hem kanun hükmüne rağmen teşvik ikramiyelerini ödememekte hem de ödenmeme gerekçesi olarak belirttikleri ve kendi görevleri dahilinde olan performans değerlendirmesini yapmamaktadırlar. Ekteki soru önergesi bu duruma ilişkindir.

Özellikle halkımızın katılabildiği kalan nadir kültürel etkinliklerden olan şehir tiyatrolarının gerek sahne önü gerekse sahne arkasında emek veren şehir tiyatroları emekçilerinin böylesi ayrımcı uygulamalara maruz kalıp, ekonomik ve sosyal haklarının gasp edilmesi zaten ağır ve adaletsiz olan çalışma koşullarını bir kat daha ağırlaştıracak, dışlanma ve ayrımcılığa maruz kalmaları ise ürettikleri hizmetin kalitesini ister istemez düşürecektir.

AKP iktidarının devlet tiyatrolarını tasfiye etme ve sermayeye açma anlayışı doğrultusunda hazırladığı yasa taslaklarına paralel olarak şehir tiyatrolarını tasfiye etmek istediğini ve bu kapsamda buradaki kamu emekçilerini de zorla emekli ederek buraları boşaltmak istediği bilinmektedir. Gezi eylemlerine katılan sanatçılar ve onların örgütleri tarafından da dile getirilen bu plan, AKP’nin sanatı ve sanatçıyı da kendi zihniyeti çerçevesinde tekleştirme bunu yapamıyorsa tasfiye etme anlayışı ve uygulamasının bir sonucudur.

Her türlü tekçi ve ayrımcı uygulamaya karşı herkes için gerçek demokrasi, hak ve adalet mücadelesi veren TÜM BEL SEN’liler olarak birçoğu Sendikamız üyemiz olan belediye şehir tiyatroları emekçilerine reva görülen hukuka aykırı bu ayrımcı uygulamalara son verilerek, hak ettikleri ekonomik, sosyal ve özlük haklarını tam ve eksiksiz alana kadar gerek hukuki alanda gerekse fiili ve meşru alanda mücadelesine devam edeceğiz.

Bu mücadelemiz kapsamında İstanbul Şehir Tiyatroları emekçileri ile birlikte TBMM’de grubu olan muhalefet partilerinden CHP ve HDP gruplarıyla ve milletvekilleriyle görüşmeler gerçekleştirdik. Söz konusu bu görüşmelerimiz sonrasında CHP İstanbul milletvekili Mahmut TANAL meclis kürsüsünde şehir tiyatroları emekçilerinin sorunlarını dillendirdi ve hem CHP hem de HDP grupları şehir tiyatroları emekçilerinin yaşadıkları ayrımcı uygulamalar ve hak gasplarıyla ile soru önergesi hazırlayarak TBMM başkanlığına ilettiler. Yine bu kapsamda önümüzdeki günlerde CHP ve HDP gruplarının destek vereceği TBMM’de bir basın toplantısı düzenlenip, konuya ilişkin yasa değişikliği önergeleri hazırlanacaktır.

CHP ve HDP Milletvekillerinin Meclise sunduğu araştırma önergeleri için aşağıdaki linklere tıklayınız:

001

002

 

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.