SAVAŞA HAYIR BARIŞ HEMEN ŞİMDİ

Biz emekçilerin ve ezilenlerin geleceği ve çıkarı barışta ve kardeşliktedir.

AKP-MHP hükümeti 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden bu yana ilan ettikleri O hal ve KHK’lerle iktidara muhalif demokrasi, Özgürlük ve adaletten yana kurum ve bireyleri susturmayı hedefleyen, cezalandırma, işten, atma, gözaltı ve cezaevi tehditleriyle biat etmeye zorlamaktadır. Her türlü yasa, hak ve hukukun rafa kaldırıldığı ülkede, iradesine el konulmuş halklarımız, zor ve baskı ile yönetilmektedir.

7 Haziran 2015 tarihiden bu yana başta Suruç, Diyarbakır, Ankara olmak üzere emekçilere, halklara, muhaliflere onlarca katliam, acı ve gözyaşı yaşatılmıştır. Bu baskı ve antidemokratik ortamda AKP-MHP iktidarı her türlü, hırsızlık, yolsuzluk, kara para aklama, ismini bilmediğimiz ülke ve adalara toplumun ve emekçilerin alın terinden çaldıklarını transfer ederek sermayelerine, zenginliklerine zenginlik katarken, halk yığınları yoksulluk ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm edilmiştir.

Amerika’da görülen yolsuzluk ve hırsızlık davalarında milyon dolarlarla rüşvet alınıp verildiği orta yere saçılmış iken yoksullara, emeği ve alın teri ile geçinenlere 1.603 TL asgari ücret dayatılarak toplum sefalete ve açlığa mahkûm edilmiştir.

Bilindiği gibi Suriye’de başlayan savaş süresince, AKP-MHP iktidarı cihatçı, mezhepçi, gerici örgüt ve çetelere her türlü maddi ve manevi desteği vererek bu çeteler üzerinden Suriye ve Orta doğuya müdahale etmiş, bin yıldır birlikte yaşayan halkları ve toplumları karşı karşıya getirerek çatıştırmış ve düşmanlaştırmak istemiştir.

Suriye savaşının başladığı tarihten bu yana hiçbir cihatçı örgüt ve yapının giremediği, âdeta halkların mozaiği haline gelen ve birlikte yaşadığı bir kent olan Afrin; savaş süresince yıkımdan ve ölümden kaçan ve yerinden, yurdundan edinilen tüm Suriye halklarının adeta sığınma merkezi haline gelmiştir. Bu tarihi kent her türlü ablukaya rağmen tüm halkların birlikte ortak yaşamı kurdukları, demokratik ve özgürce yaşadıkları bir alan haline gelmiştir.

AKP-MHP hükümeti dış siyasette ve özellikle Ortadoğu’da cihatçı örgüt ve yapılarla geliştirdikleri ittifak ve işbirliği nedeniyle kaybederken, içeride uyguladıkları OHAL ve KHK rejimi ile tüm toplumu nefessiz bırakarak her gün kendi tabanı dâhil toplumdan gördükleri destek erimekte ve iktidarlarına öfke büyümektedir.

2019 veya olası bir erken seçimde iktidarlarını kayıp edeceklerini görmektedirler. Bu nedenle Afrin’e ve Kuzey Suriye halklarına ÖSO ve cihatçı örgütlerle birlikte savaş açmış bulunmaktadır. Şüphesiz bu savaşta da emekçilerin ve yoksul halkların çocukları, birbirlerine kırdırılacaktır.

Biz emekçilerin ve halkların hiçbir savaştan çıkarı olmadığı gibi, bu savaştan da çıkarımız olmayacaktır. Soframızdaki ekmeğimiz küçülecek, içeride daha fazla baskı, zulüm uygulamaları artacak ve demokratik hak ve özgürlükler daha da budanacaktır. Savaş açılan kent ise bin yıllık başta Kürtler olmak üzere Suriye halklarının birlikte ve kardeşçe yaşadıkları bir kenttir.  Yani Türkiye emekçilerinin ve halklarının öz kardeşleridir.

İktidar, savaş baronları ve sermaye temsilcileri; iktidarlarının ömrünü uzatmak, karlarına kar katmak ve seçimleri tekrar tekrar kazanmak için böylesi savaşlara ihtiyaçları olduğu kesindir.

Savaş; kan, yıkım ve gözyaşıdır. Yoksulluk ve sefalettir. Yoksul halklarımızın ve emekçilerin ocaklarına ateşin düşmesi, düşmanlık ve nefretin yükselmesidir.

Savaş derhal durdurulmalı. Suriye halklarıyla demokratik, barışçıl kardeşçe ilişki ve ittifak geliştirilmelidir. Her türlü gerici cihatçı, mezhepçi örgüt ve yapı ile işbirliğine son verilmelidir.

Emekçilerin ve halklarımızın çıkarı, çocuklarımızın özgür ve onurlu geleceği barışta, demokratik, özgür birliktelikte ve savaşsız sömürüsüz bir dünya ve kardeşliktedir.

SAVAŞA HAYIR BARIŞ HEMEN ŞİMDİ

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ EMEKÇİLERİN BİRLİĞİ.

                                                                                YÜRÜTME KURULU

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.