OHAL SİZİN KORKU HALİNİZDİR! MÜHÜRLER, KHK’LAR, KAYYIMLAR, OHAL YAŞAMIN VE MÜCADELENİN ÖNÜNDE HÜKÜMSÜZDÜR

Tüm Bel Sen Kadın Meclisi olarak 13 Kasım 2016 pazar günü, OHAL, KHK, Açığa Alma ve İhraçlar, Kayyımlar, Mühürler ve Yasaklar gündemiyle bir basın toplantısı gerçekleştirdik. Merkez Kadın Sekreterimiz Meliha Beysülen’in okuduğu basın metni aşağıdadır:

 

OHAL SİZİN KORKU HALİNİZDİR!

MÜHÜRLER KHK’LAR KAYYIMLAR OHAL YAŞAMIN VE MÜCADELENİN ÖNÜNDE HÜKÜMSÜZDÜR

 

Yakın tarihimizin en gerici faşist ve en cinsiyetçi uygulamalarına tanıklık ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz.

15 Temmuz darbe girişimi, yaşadığımız 14 yıllık anti demokratik kaotik atmosferde gerçekleştirilmek istenmiştir. Daha ilk günden itibaren, toplumun en geniş kesimi, yaşanmakta olan savaş, bombalar ve diktatörlük koşullarına rağmen darbelere hayır diyerek demokrasiden yana tutum almıştır. Buna rağmen Erdoğan ve AKP Hükumeti darbe girişimini allahın lütfü saymış; ülkemiz halklarına, emekçilere, kadınlara ve kendisine biat etmeyen bütün muhaliflere yönelmiştir.

OHAL ve KHK’lar ile meclisin işlevsiz kılınması, yargının saray memuru haline getirilmesi, muhaliflere dönük cadı avına dönüşen eğitimci, sağlıkçı, akademisyen, yazar, kadınlar ve emekçilerin ihraç edilmesi, açığa alınması, haksız ve hukuksuzca gözaltına alınıp tutuklanması, darbe girişimini fırsata çeviren gerici faşist rejim inşasının adımlarıdır. Yıllardır uluslar arası sermaye ile neoliberal politikaları, güvencesizleştirmeyi hedefleyen AKP hükumeti, 15 Temmuzdan itibaren yüz bin kamu emekçisini açığa almış ve binlercesini ihraç etmiştir. Bu hukuksuz uygulamalarla kamuda güvencesiz, kuralsız, esnek istihdamı hem temel istihdam biçimi haline getirmek istemekte, hem de yeni kadrolaşmalar ile emekçileri birbirini rakibi haline getirerek kendisine biat eden kapı kullarına dönüştürmeyi hedeflemektedir. Bu kuralsızlıkla en çok kadın emeğinin sömürüleceği açıktır.

Yine aynı düşmanca yaklaşımla havuz medyasına karşı bizim sesimiz olan televizyonlar, gazeteler, dergiler basılmış, el konulmuş, kitaplar yasaklanmış, yazarları gözaltına alınıp tutuklanmışlardır. Bu hukuksuzluğa Cumhuriyet Gazetesi de eklenmiştir. En son 11 Kasım’da, içinde kadın, çocuk, hukuk ve yardımlaşma derneklerinin de olduğu 370 demokratik kitle örgütünün kapısına mühür vurularak, ’80 darbesinden kalan anayasa dahi iğdiş edilerek halklar nefessiz bırakılmıştır.

Bilindiği gibi 11 Eylül günü bir gecede HDP’li 28 belediyeye kayyım atandı. Tanklarla,  zırhlılarla binlerce polis belediyeleri kuşatarak karakola çevirdi. Halkın % 70-90’nın seçtiği Belediye Eş Başkanları, belediye meclis üyelerinin gözaltı ve tutuklanmalarına son olarak Şırnak ve Diyarbakır belediye eş başkanlarının tutukluluğu da eklendi. Bu sivil darbenin devamında HDP Eş genel başkanları, milletvekilleri ve seçilmiş kadınlar darp edilerek ve kapıları kırılarak tutuklandılar. Kendisini tanımlarken halk iradesi diyen Saray /AKP diktatörlüğü, kendi seçmeni dışında kalan halkları da, iradesini de tanımayarak 90’lı yılları aratan faşizmi dayatıyor.

Kayyım belediyelere darbedir, seçimle alamadığını zorla almaktır, gasptır. Halkın yerelden söyleyeceği sözün önünü kesmek, iradesini hiçleştirmek belediyeleri halka karşı baskı, zor ve kendi ideolojik aracı haline getirme planıdır. Atanan kayyımların ilk icraatı, belediyenin kreşleri ve kadın eşitlik politikaları yürüten birimleri kapatmak olmuştur. 14 yıllık AKP iktidarının her söyleminde kadınları aşağılayan, saldıran erkek egemen, gerici muhafazakârlığın kadınlara ve kazanımlarına yönelmesi tesadüf değil sistematiktir, emekçilerinin sendikal hak ve özgürlükleri, çalışma ve yaşam hakları tehdit altındadır. Kayyım biz belediye emekçilerinin toplu sözleşme ve örgütlenme hakkına yönelik saldırıdır. Belediye emekçileri silahların kendilerine çevrili olduğu kimlik kontrolü ve üst aramaları ile iş yerlerine alınmakta, iş güvenceleriyle tehdit edilerek biat etmeye zorlanmaktadır. Kayyım tehdidi, AKP’li olmayan diğer belediyeler için de devam etmektedir. Yerel yönetimlerin gaspı aynı zamanda belediye arazilerinin kentsel dönüşüm adı altında ranta açılması, kentlerin tarihsel, kültürel ve ekolojik varlıkların talanını da amaçlamaktadır.

 

Biz, Tüm Bel Sen Kadın Meclisi Olarak başta yerel yönetim emekçisi kadınlar olmak üzere bütün kadınlara işimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, laik demokratik bir ülke, eşit, özgür ve kardeşçe yaşamak için birleşme ve mücadele çağrısı yapıyoruz. Bugüne kadar ne kazandıysak mücadele ederek kazandık, bundan sonra da şiddetiniz ve zulmünüze karşı mücadele edeceğiz.

Gideceksiniz! Yasaklarınız, KHK’larınız, mühürleriniz ve kayyumlarınızla gideceksiniz, biz kazanacağız!

25 Kasımda kadınları, kadın mücadele ruhuyla sokaklara mücadeleye çağırıyoruz.

KADIN YAŞAM ÖZGÜRLÜK

JİN JİYAN AZADİ

KHK’LAR GERİ ÇEKİLSİN, OHAL KALKSIN.

AÇIĞA ALINANLAR VE İHRAÇ EDİLENLER DERHAL İŞE DÖNSÜN

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI

 

TÜM BEL SEN KADIN MECLİSİ

15058548_10154158444676909_760260261_n 15128555_10154158444896909_1541160068_n-1

 

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.