TÜM BEL-SEN Merkez Yönetim Kurulu’nun 22.08.2017 tarihli Basın Açıklaması metnidir.
AKP’nin işçinin emeğini ve canını yok sayan anlayışı, can almaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’dan Sakarya’ya giden mevsimlik tarım işçilerini taşıyan traktörün devrilmesi sonucu 7 işçi yaşamını yitirmiş, 9 işçi ise yaralanmıştı. Kazaya ilişkin ihmaller ortaya çıkmaya devam ederken, dün de Tokat’ın Erbaa’da mevsimlik fındık işçilerini taşıyan pikap, bariyerlere çarparak yolun dışına çıkarak devrildi. Kazada araçta bulunan iki işçi yaşamını yitirirken, üç işçi ise yaralandı.
Yaşamını yitiren emekçi kardeşlerimize tanrıdan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar dileriz.
Devletin 2011 yılında mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarıyla ile ilgili sözde bir genelge çıkarmasına rağmen her yıl özellikle yaz aylarında onlarca işçinin yollarda yaşamını yitirmesi kaza olmaktan çok gerekli denetimleri ve önlemleri almayan yetkililerin işlediği birer işçi cinayetidir.
Bu anlamda araç devrilmelerinde veya diğer iş kazalarında işçilerin yaralanması ve ya ölmesi, geride gözü yaşlı ailelerin kalması takdiri ilahi değildir.
Özellikle Kürt illerinde yaşayan yurttaşların çoğunlukta olduğu mevsimlik tarım işçiliği; bölgedeki ekonomik ve siyasal politikalar nedeniyle her geçen gün daha da yoksullaşan, savaş ve şiddet uygulamaları nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan yurttaşların her zorluğa ve sömürüye rağmen açlıktan ölmemek için zorunlu kaldığı bir çalışma biçimidir.
AKP iktidarının ekonomik, sosyal ve siyasal politikaları nedeniyle mevsimlik işçi olarak ağır çalışma koşulları ve düşük ücretlerle emek sömürüsüne mecbur bırakılıp; sosyal güvenliksiz, sendikasız, simsarların ve patronların inisiyatifine terk edilen emekçiler, barınma ve ulaşım koşullarının denetlenmeyerek ilkel ve güvenliksiz biçimlere göz yumulması nedeniyle işçi cinayetlerine kurban ediliyor.
Eğer ki söz konusu bu işçi cinayetlerine artık bir son verilmek isteniyorsa ülkemiz Anayasasının ikinci maddesinde de yazdığı gibi sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak, öncelikle hiç bir yurttaşın mevsimlik tarım işçisi olmak zorunda kalmayacağı ekonomik ve sosyal koşullar yaratılmalı; mevsimlik tarım işçiliğine yönelik ise gerek ücret gerekse ulaşım, barınma ile işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili evrensel normlara ve insan onuruna yakışır düzenlemeler getirilerek, gerekli denetimleri yapılmalıdır.
MERKEZ YÜRÜTME KURULU
Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.
