KOCAELİ ŞUBE: 17 AĞUSTOS’U UNUTTURMAYACAĞIZ

KESK Kocaeli Şubeler Platformu, 17 Ağustos Marmara Depremi’nde kaybettiğimiz 17 bin insanımız için Anıt Park’ta bulunan 17 Ağustos Deprem Anıtı’na karanfil bıraktı

Dün akşam saat 18.00’de Anıt Park’ta bir araya gelen KESK’E bağlı sendikalar Deprem Anıtı’na gelerek Marmara Depremi’nde kaybettiğimiz 17 bin 479 insanımızı karanfillerle andılar. Saygı duruşu ile başlayan anma töreni KESK şubeleri adına konuşan Sendikamız Kocaeli Şube Başkanı Erdal Karakuş’un basın açıklamasıyla devam etti.

‘17 BİN 479 ÖLÜ, 45 BİN 953 YARALI’

TÜM BEL-SEN Şube başkanı Erdal Karakuş, “İnsanları uykuda yakalayan 7.4 büyüklüğündeki sarsıntı bir dakika bile sürmedi. Fakat arkasında bıraktığı acı, aradan geçen yıllara rağmen hala canlılığını koruyor. 16 yıl önce bugün; 17 Ağustos 1999 günü saat 03.02’de merkezi Kocaeli-Gölcük olan, endüstrinin ve nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu Marmara Bölgesinde meydana gelen Richter ölçeğine göre 7.4 büyüklüğündeki deprem yaklaşık 17 bin 479 yurttaşımızın ölümüne, 45 bin 953 yurttaşımızın da yaralanmasına, 244 bin 383 konutun hasar görmesine, 25-30 Milyar Dolar zararın meydana gelmesine neden olmuştu. Yaşayanları ise, çok zor bir süreç bekliyordu, hem kaybettiklerinin acısını taşımak hem de bu zor şartlar altında yaşam mücadelesini sürdürmek zorundaydılar” şeklinde konuştu.
‘KENTGES TOZLU RAFLARDA UNUTULMUŞTUR’

Depremin 16. Yıldönümünde afet risklerinin hala devam ettiğini belirten Karakuş, “Geçen 16 yılda da afet yönetim sistemimiz çözümün değil sorunun bir parçası olmaya devam etmektedir. Başta üniversiteler olmak üzere kamu kurumlarında üretilen bilgi ve deneyimler gerekli önem verilmeyerek koordinasyon koşullarının yaratılmaması nedeniyle yaşama yansıtılamamış; onlarca bilim insanı ve kuruluş temsilcisi ile düzenlenen Deprem Şurası kararları ve 2010-2023 yılları için öngörülen KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı tozlu raflarda unutulmuş, afet yönetimin sisteminin en temel aktörü olacağı iddiası ile kurulan AFAD “Sivil savunma, yurtdışı kurtarma ve mülteci operasyonları” gibi dar bir etkinlik alanına sıkıştırılmıştır” ifadelerini kullandı.

‘AFET YÖNETİMİ VAN VE SAMSUN’DA DA SİSTEMSİZDİ’

Konuşmasının devamında Karakuş, “Afet yönetimin bu sistemsizliği en son Van’da ve Samsun’da trajik sonuçlara yol açmıştır. TOKİ’nin aracılık ettiği rant projeleri ile 600 binden fazla konut ise herhangi bir denetim olmadan üretilmiştir. Son birkaç yıldır siyasi iktidar mevzuatta kabul edilemez köklü değişikliklere imza atmış, meslek odalarının toplumsal yarar hassasiyetinden kaynaklanan kamu projelerine müdahale etme kanallarını kapatmış, üyelerini denetlemesini, sicillerini tutmasını, mesleki faaliyetlerini kayıt altına almasını engellemiş, ‘imzacılıkla’ ve sahte mühendislerle mücadeleyi zayıflatmış, gelir kaynaklarını önemli ölçüde kısmıştır.

‘RUHANİ TÖRENLERLE BOY GÖSTERİYORLAR’

Erdal Karakuş, Kocaeli’nin bugün daha büyük tehlike altında olduğunu dile getirerek “Yerel yönetimler 17 Ağustos gününü, geleceğe bilimsel ve güvenle hazırlamak için değil, ‘anmalar’ ve ruhani törenler ile boy göstermek için kullanmaktadırlar. Kocaeli’miz bu konuda çok acil bir master plana, altyapı değişikliğine ve kent stratejisine muhtaçtır. Oysa AKP hükümetinin afet stratejisi 2012-2023 yılları arasını çalışma dönemi olarak ele almaktadır. Bu tarihten önce yaşanacak bir felakette ölecek yurttaşlarımızın ailelerine nasıl hesap vereceklerdir? Bugün Kocaeli, bırakın depremi; kimyasal atık ve Petro-kimya depoları ile yangın ve zehirlenme, Dilovası gibi ağır metal kaynakları ile kanser tehdidini bünyesinde barındırmaktadır” şeklinde konuştu.

‘YOKSULLARI İÇİN SOSYAL KONUTLAR ÜRETİLMELİ’

Karakuş, “Toplumsal ve yönetsel düzeyde tüm kaynakları zarar azaltma hedefine yönlendirecek, kişi ve kurumlar arasında eşgüdümü sağlayacak üniversitelerin, kamu kurum ve kuruluşların, meslek örgütlerinin ve STK’lerin katılımı ile ‘Stratejik Afet Eylem Planı’ hazırlanmalıdır. Amacından uzaklaşarak devlet müteahhitliği ve rant projeleri ihaleleri yapan bir kuruluş haline dönüştürülen TOKİ, kuruluş felsefesine uygun olarak yeniden yapılandırılması, ‘kent yoksulları için sosyal konutlar’ üreten bir yapıya kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde yaşanacak her felaket, binler-on binlerin yaşamına mal olacak ancak siyasiler bu kez paçayı o kadar rahat kurtaramayacaktır. Bizler ülkemizin felaketler Türkiye’si haline gelmemesi için daima mücadele edeceğiz. Bu acı felakette kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

1

 

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.