İstismara, Şiddete, Tacize, Tecavüze HAYIR! İstanbul Sözleşmesi ve 6284 YAŞATIR!

Ülkemizde son yıllarda kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddet, taciz, tecavüz ve istismar suçları devlete daha fazla sorumluluk yüklerken siyasal iktidar mevcut sorumlulukların gerektirdiklerini yapmak yerine varolan yükümlülüklerinden de kurtulmak derdine girmiştir. Son günlerde gerek Batman ve Şırnak‘ta yaşananlar gerekse İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline dair yürütülen tartışmalar ve istismara af getiren yasal düzenleme girişimleri Türkiye’yi her geçen gün kadın ve çocukların yaşamı için daha da tehlikeli bir ülke haline getirmektedir.

Bilindiği üzere Şırnak’ ta 14.07.2020 tarihinde bir uzman çavuş tarafından 13 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunulmuş ve valiliğin açıklamasında olayı alkole dayandırarak“etrafı rahatsız edecek hal hareketlerde bulunma” şeklinde yansıtması yine bildik aklama çabalarının olacağı kaygısı yaratmıştır. Şırnak halkının gösterdiği tepkiyle istismar kamuoyu gündemine gelebilmiş ve bu konuda bir duyarlılık yaratılmıştır.

Aynı günlerde Batman’da 18 yaşında bir kadının yine bir uzman çavuş tarafından tecavüz edilerek 20 gündür alıkonulduğu, gördüğü şiddetten dolayı hastaneye yatırıldığı ve hayati tehlikesinin olduğu ortaya çıktı. Erkek şiddetini ve istismarı arttıran cezasızlık politikası failler kamu görevlisi, asker veya polis olduğunda çok daha kolay işletilmektedir.

AKP’nin 18 yıllık iktidarında kadına yönelik şiddetin %1400’lerde artış göstermesi, sadece 2019 yılında 18.623 çocuğun cinsel istismara maruz bırakılması, iktidarın ideolojik yaklaşımından bağımsız görülemez. Kadını sadece aile içerisinde gerici ideolojisinin dayattığı ‘’makbul’’ sınırlarda tutan ve erkek üzerinden tanımlayan, kadın erkek eşitliğini iktidarı için tehlike olarak gören, dindar ve kindar nesil yetiştirme hevesiyle çocukların geleceğini dini vakıflara emanet eden iktidar anlayışının bu ülkeyi kadın ve çocuklar için güvenilir hale getirmesi zaten beklenemez.

Her fırsatta kadınların kazanılmış haklarına saldıran, çocuk istismarını meşrulaştıran yasal düzenlemeyi her fırsatta önümüze getiren, bugüne kadar ilk imzacısı olmakla övündüğü İstanbul Sözleşmesini bugün topluma öcü gibi göstermeye çalışıp zaten yükümlülüklerini yerine getirmediği sözleşmeden vazgeçme tartışmaları açıkça gösteriyor ki AKP iktidarının militarist, gerici, tekçi ve cinsiyetçi politikaları bugün kadınlar ve çocuklar için en büyük tehlike haline gelmiştir.

İstismar, taciz, tecavüz ve kadına yönelik her tür şiddetin faillerine etkili yaptırımlar uygulanması gerekirken tecavüze gerekçe üretmeye, aklamaya çalışan zihniyetle de çocuk istismarının, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüzün arkasında yatan nedenlerle ve ideoloji ile de mücadele etmeye devam edeceğiz.

Çocukların, kadınların patriyarka, kapitalizm, siyasal İslam birlikteliğiyle sömürülmesine, ezilmesine, şiddete uğramasına, geleceklerinin çalınmasına izin vermemek için mücadelemizi yükselteceğiz.

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak sömürüyü, şiddeti aklama, arttırma, kadınları kamusal alanlardan dışlayarak eve kapatma, kadınların isyanını, direnişini bitirme hayalleri kuranlara karşı eşit, özgür bir yaşam için direnmeye, kadınların mücadele ile kazanılmış haklarını savunmaya devam edeceğiz.

Şırnak ve Batman’da yaşanan istismar ve tecavüz olaylarının takipçisi olacağız.

KESK olarak eşit, özgür, laik, barış içinde bir ülke isteyen herkesi İstanbul Sözleşmesi, 6284 başta olmak üzere haklarımıza sahip çıkmaya, bu mücadelenin bir parçası olmaya çağırıyoruz.

KESK YÜRÜTME KURULU