GÖZALTINA ALINAN ARKADAŞLARIMIZ SERBEST BIRAKILSIN

TÜM BEL-SEN Genel Başkanı Vicdan BAYKARA’nın 
20.02.2013 tarihli basın açıklaması metnidir:

AKP iktidarı ülkemizi bir korku imparatorluğu haline getirerek tek parti diktatörlüğüne dönüştürmek adına gün geçmiyor ki toplumsal muhalefet güçlerine yönelik yeni bir saldırı gerçekleştirmesin. Ülkeyi adeta açık bir cezaevine dönüştüren söz konusu bu anti demokratik ve hukuk dışı saldırıların en son örneği 19 Şubat 2013 sabahı yaşanmıştır.

19 Şubat 2013 Salı günü sabah saatlerinde 28 ilde gerçekleştirilen ev baskınlarıyla aralarında Konfederasyonumuz Örgütlenme Sekreteri Akman ŞİMŞEK, Sendikamız Ankara 2 nolu Şube yöneticisi Murat AKGÜN, İstanbul 1 nolu şube yöneticileri Hüseyin KALANÇ, İbrahim SÖNMEZ, Ali ERDOĞAN; İstanbul 2 nolu şube üyemiz Nazmiye KAYA, İstanbul 3 nolu Şube üyesi ve Kadıköy Belediyesi İşyeri Baş temsilcisi Hanefi SAĞLAM, İstanbul 4 Nolu Şube yöneticisi Cengiz SAĞLAM ve Rize Şube üyesi ve Artvin İl Temsilcisi Erkan ÖZTÜRK’ün de olduğu KESK ve bağlı Sendikaların üye ve yöneticisi olan 167 kişi gözaltına alınmış, Konfederasyonumuz Genel Merkezi binası arama bahanesiyle basılarak polis ablukasına alınmıştır.
Haklarında her hangi bir yasal soruşturma talebinde çok rahat ulaşılabilecek, bu arkadaşlarımızın sabah saatlerinde evleri basılarak gözaltına alınmaları, Konfederasyonumuzun arama bahanesiyle basılarak polis ablukasına alınması hukuki bir gereklilik değil ülkemizdeki emek ve demokrasi güçlerine açık olarak gözdağı verme amaçlıdır.
Bu zamana kadarki operasyonlarla Sendikamız üye ve yöneticilerinin de aralarında olduğu birçok sendikacı, insan hakları savunucusu, siyasi parti temsilcisi, seçilmiş belediye başkanı, aydın, yazar, akademisyen hatta avukatlara varan gözaltı ve tutuklamalar AKP iktidarına yetmemiş olacak ki her geçen gün bunlara yenisini ekleme gayreti içerisindedir.
Hükümetin demokrasinin temel taşı olan toplumun örgütlü yapılarına yönelik böylesi bir saldırganlık içine girmesi onun demokratik siyasete, emekçilerin örgütlülüğüne ve muhalefetine tahammülsüzlüğünü göstermektedir.
Yapılan bu operasyonlar; demokratik siyaseti ve sendikal faaliyetlerimizi “suç” unsuru hale getirerek; mücadelemiz üzerinde şaibe yaratarak; bizleri kamuoyu nezdinde potansiyel “suçlu” gösterme amacı taşımaktadır.
Ülkemizde yaşanan hak ihlallerine, savaşa ve sömürüye karşı çıkan üye ve yöneticilerimizin bu doğrultuda çalışmalara katılması gözaltı ya da tutuklamanın nedeni olamaz.
Demokratik siyasete açıkça tezat oluşturan, insan haklarına, örgütlenmeye ve sendikal faaliyetlere dönük bütün uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu anti demokratik ve hukuk dışı operasyonlar ve bunların kamuoyuna açıklanma biçimleri ileri demokrasi söylemleriyle iktidara gelen AKP’nin ülkemizde faşizmi kurumsallaştırmayı amaçlayan gerçek yüzünü teşhir etmektedir.
Böylesi saldırlar ülkemizdeki emek, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi üzerine her hangi bir gölge düşürmek ve ya bizleri durdurmak bir yana tam tersine mücadelemizin haklılığını bir kez daha göstermesi sayesinde olsa olsa azmimizi ve kararlılığımızı artıracaktır.
Sendikal örgütlülüğümüze ve toplumsal muhalefetin diğer bileşenlerine yönelik anti demokratik ve hukuk dışı bu saldırılara kınıyor, Sendikamız üye ve yöneticilerinin de aralarında olduğu, gözaltına alınan kamu emekçisi arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.