Yedinci Yılında Milyonların Demokrasi, Eşitlik, Adalet Mücadelesinin Eseri GEZİ’Yİ Selamlıyoruz!
Ülkemiz halk hareketleri tarihine altın harflerle yazılan, en barışçıl, en güzleryüzlü direnişin, GEZİ’NİN üzerinden yedi yıl geçti.
Her şey Gezi Parkı’ndaki tarihi ağaçların kesilip, yerine Topçu Kışlası adı verilen AVM projesinin yapılmasına itiraz edenlerin gecenin karanlığını yırtan haykırışı ile başladı.
Evet, bundan yedi yıl önce her şey ‘3-5 ağaç’ için başlamıştı. Ancak İstanbul’un son yeşil alanlarından birisinin daha betonlaştırılmasına karşı çıkanlara reva görülen amansız şiddete duyulan tepki milyonların eşitlik, özgürlük ve demokrasi talebi ile birleşerek o ağaçların yeşeren dalları gibi kısa sürede tüm ülkeyi sardı.
Yıllardır süren antidemokratik ve baskıcı ortamda kaç çocuk sahibi olacaklarından, çocuklarını hangi okullara göndereceklerine, nasıl giyinip ne yiyip içeceklerine kadar yaşamlarının her hücresine müdahale edilen, en temel sendikal hakları tek tek ellerlinden alınmasına rağmen kölece çalışmaları beklenen milyonlar “yeter artık” diyerek omuz omuza verdiler.
Demokrasiye, adalete, özgürlüğe susamış her yaştan, her kimlikten, her düşünceden, her inançtan, her meslekten milyonlar dayanışmayı, karşılıklı saygı ve sevgiyi, kardeşliği temel alan bir toplumsal direnişe, GEZİ’YE imza attılar.
GEZİ’DE BİR ARAYA GELDİ. HEPİMİZ ORADAYDIK.!
ARADAN GEÇEN YEDİ YILDA KARANLIK ARTTI!
GEZİ’den sonraki yedi yılda ülkede OHAL kalıcı hale getirildi. Tek bir kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edilir hale geldiği, en temel özgürlüklerin dahi askıya alındığı bir düzene geçildi.
Bu düzenin muktedirleri, farklıkları zenginlik olarak gören, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, dışlamayan GEZİ’nin değerlerine, demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik talebine adeta savaş açtılar.
GEZİ’Yİ, hafızlardan silip atmak için olmadık yalanlara, iftiralara sığındılar.
12 gencimizin yaşamını yitirmesine, binlerce insanımızın yaralanmasına yol açanlar GEZİ’YE vandallık etiketi yapıştırmaya kalktılar.
FETÖ’den devralınan iddia-namelere sığınarak, kişi veya kurumlara mal edilemeyecek genişlikte ve zenginlikte çok önemli bir toplumsal direnişten gizli örgüt, darbe senaryosu çıkarmaya çalıştılar.
Milyonların eseri bir direnişi sahiplenen açıklamalarını, attıkları tweetleri ‘suç delili’ gibi gösterdikleri insanlar için ağırlaştırılmış müebbet cezası isteyecek kadar pervasızlaştılar. Beraat ile sonuçlanan her davadan sonra bile düşmanlaştırıcı, hukuk tanımayan açıklamalarına yenilerini eklemeye devam ettiler.
Üretime değil, betonlaşmaya, ranta dayalı, iğneden ipliğe dışarıya bağımlı hale getirerek çökerttikleri ekonominin faturasını bile GEZİ’YE bağladılar.
Ancak ne yaparlarsa yapsınlar milyonların eseri GEZİ’Yİ hafızlarımızdan silemeye, GEZİ’NİN değerlerini, ruhunu yok etmeye güçleri yetmedi.
Milyonların demokrasiye, adalete, özgürlüğe, insanca yaşamaya olan özlemi sürdükçe de yetmeyecek, GEZİ hep yaşayacak.
BUGÜN GEZİ’NİN DEĞERLERİNE DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR!
Koşullarda GEZİ’NİN Değerlerine, Birliğe, Dayanışmaya Daha Fazla İhtiyacımız Var.
Günümüz koşullarında GEZİ’NİN değerlerine, dayanışmaya, birliğe, daha çok ihtiyacımız var.
GEZİ değerlerini kendi değerleri olarak gören bir konfederasyon olarak, KESK olarak her geçen gün daha yakıcı hale gelen bu ihtiyaca cevap vermek için,
Eşitliğin, özgürlüğün, barışın, laikliğin, dayanışmanın, insanca yaşamın hakim olduğu bir ülke için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Gezi sürecinde aramızdan hunharca koparılan Berkin Elvan’ın, Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Abdullah Cömert’in, Medeni Yıldırım’ın, Hasan Ferit’in, Ahmet Atakan’ın, Mehmet Ayvalıtaş’ın anıları önünde saygıya eğilirken Milyonların Demokrasi, Eşitlik, Adalet Mücadelesinin Eseri GEZİ’Yİ bir kez daha selamlıyoruz!
Yürütme Kurulu