BİZ YETKİMİZİ EMEKÇİLERDEN ALDIK

BB ve ESHOT’ta yetki TÜM BEL-SEN’dedir !

15 Mayıs 2015 tarihinde yapılan “Yetki Tespit Toplantılarına” göre Sendikamız TÜM BEL-SEN, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığında ve ESHOT Genel Müdürlüğünde yetkili sendika olmasına rağmen İBB ve ESHOT’taki yetkimiz gasp edilmektedir.

Valiliğe yaptıkları başvuruya dayanan İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tarafımıza tebliğ edilen yazıda “ayrı ayrı tutulan tutanakların tarafların katılımı ile birleştirilerek tek tutanak haline getirilmiş olduğu” ifade edilmektedir. Ancak böyle bir birleştirme işlemi yapılmamıştır, böyle bir birleştirme tutanağı yoktur. Konuya ilişkin Valiliğe yaptığımız başvuruda böyle bir birleştirme tutanağının, tarafların katıldığı bir birleştirme işleminin olmadığı tarafımıza ve Belediyeye yazılı olarak iletilmiştir. Yani, Belediyenin işlemi temelsizdir, dayanaktan yoksundur. Derhal düzeltilerek İBB ve ESHOT’taki yetkimiz kabul edilmelidir.

İBB, ESHOT ve İZSU’da tutulan tutanakların birleştirilerek Valiliğe intikal ettirilmesi gibi bir durum bugüne değin olmadığı gibi Valilikte her biri ayrı birer işyeri olarak belirtilmek koşuluyla ilçe belediyelerinden gelen tutanaklarla birlikte bir tutanak tablo halinde Bakanlığa gönderilir. Kanunda belirtilen birleştirme işlemi Valilikte gerçekleşir ve İBB, ESHOT ve İZSU’nun her biri ilçe belediyeler gibi ayrı bir kurum olarak sıralanır. 2015 yetki sayımında da böyle olmuştur.

Bu noktada şu hususun altına çizmek gerekmektedir: İBB, ESHOT ve İZSU yetki sayımları ayrı ayrı yapılan, Valilik tutanaklarında dahi ayrı bir şekilde kayda geçen, her biri müstakil bütçeli, ayrı bir teşkilat şeması, yönetim ve karar organları, ayrı hizmet birimleri, ayrı personel yapısı vb. olan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır. Bu güne kadar da bütün yetki sayımları herhangi bir birleştirme işlemi olmaksızın ayrı bir şekilde yapılmıştır. Özellikle, İZSU ayrı bir kuruluş kanunu olan müstakil yapısını kanundan alan bir kurumdur. Bu nedenle bugüne kadar yapılan bütün toplu sözleşmelerde İBB ve ESHOT birlikte, İZSU ayrı bir şekilde değerlendirilmiş ve bu şekilde imzalanmıştır. İBB idaresi bunun böyle olması gerektiğini bundan önceki sözleşmelerde tarafımıza defalarca ifade etmiş ve bunu savunmuştur. Ancak ne hikmetse aynı İBB yönetimi tarafından bugün tam tersi bir yönde işlem tesis edilmektedir.

İki kurumdaki iradeyi yok saymak anti demokratiktir, yetki gaspıdır, gayrı-meşrudur !

İBB tarafından yapılan işlem, her biri ayrı bir kurumsal işleyişe sahip birbirinden bağımsız kurumlarda çalışan kişilerin kendi kurumunda ortaya koyduğu sendikal iradenin ve o işyerlerindeki çoğunluğun yok sayılması, bu iradeye ipotek konulmasıdır. Bu üç kurumdan birindeki sayısal fark nedeniyle, sayısal çoğunluğun olmadığı diğer iki kurumda yetkili sayılmak sendikal etiğe ve akla uygun olmadığı gibi anti-demokratik bir yetki gaspıdır. Bu yönüyle de gayri meşrudur. Bu noktada, İBB yönetimi emekçilerin iradelerini dikkate alarak bu hukuksuz ve anti demokratik işlemden derhal vazgeçmelidir. Bu yetki gaspından doğacak her türlü işlem meşruiyeti olmayan bir işlem olacaktır.

Yetki Sürecinde Irkçı-Mezhepçi Söylemlerle Sendikamıza Saldıranlara İrademizi Teslim Etmeyeceğiz

Her daim iktidarların ve yandaş sarı sendikaların ırkçı gerici söylemleriyle hedef haline getirilmiş olan sendikamız ve konfederasyonumuz her zaman emekçilerin birliğini savunmuştur. Bu birliği bozmak için yetki sürecinde tüm işyerlerinde ırkçı, mezhepçi, gerici ve ayrımcı söylemlerle sendikamıza saldırarak üye toplayan, hülle yoluyla karşımızda adeta TÜM BEL-SEN ve KESK karşıtı bir ittifak kuranlar Belediyenin kimi bürokratlarından aldıkları destekle yandaş bir sendika pozisyonuna iştahla sarılmıştır.

AKP iktidarı ile aynı söylem ve araçları kullanarak sendikamıza saldırmayı adet haline getirenler daha bundan iki ay öncesine kadar onlarca üyesini katliamda yitirmiş bir sendikal mücadele geleneğine de saldırmıştır. Bu gelenek 25 yıldır hiçbir yerel-merkezi iktidara onların yandaşlarına boyun eğmediği gibi şimdi de haklarının gasp edilmesine izin vermeyecek, boyun eğmeyecektir.

Bu noktada, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği işlem basit bir teknik işlem değil sendikal, politik bir tercih, taraflı yanlı bir tutumdur.

Bu aşamaya gelinirken sendikamızın mücadeleci, bütünleştirici geleneğine karşı emekçileri bölen ayrımcı zihniyetin örgütlenmesinde taraf olunmuş her düzeyde bürokratın odalarında üyelik formları dağıtılmış, personel üzerinde baskı kurulmuştur.

Bununla birlikte, 2014 yılında toplu sözleşme sürecinde çalışanların taleplerini karşılamayan, buna karşı sendikamızın ortaya koyduğu eylemleri de kişiselleştiren ve adeta bir intikam duygusuyla yetkili sendikamız TÜM BEL-SEN dışında tüm sendikalarla görüşen İBB Genel Sekreteri Pervin Şenel GENÇ sürecin bu noktaya gelmesinin baş sorumlusudur. Kendisini derhal bu tutumundan vazgeçmeye ve kurumsal sorumluluğunun bilinciyle hareket etmeye çağırıyoruz.

Mahkeme yolu dâhil yasal meşru haklarımızı sonuna kadar kullanacağız!

Bu kapsamda, yarın İBB ve ESHOT’ta yetkisi olmayan sendika ile yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinin iptal edilmesi gerekmektedir. Aksi halde, olmayan bir birleştirme tutanağına dayanarak İBB ve ESHOT’taki emekçilerin iradesi anti-demokratik bir şekilde yok sayılmış olacaktır.

Sendikamız, bu hukuksuzluklara karşı Mahkeme yolu dâhil olmak üzere her türlü yasal meşru haklarını kullanacaktır. İBB ve ESHOT’taki yetkimiz yasaldır, meşrudur. Biz yetkimizi Valilikten veya Büyükşehirden değil emekçilerden aldık. Emekçilerin, üyelerimizin iradelerinin yok sayılmasına izin vermeyeceğiz.

Tüm üyelerimizi, dostlarımızı ve kamuoyunu duyarlı olmaya, irademize sahip çıkıp gücümüzü birleştirerek haklarımızın geliştirilmesi mücadelesini büyütmeye davet ediyoruz.

GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZ, BİRLİĞİMİZ TÜM BEL-SEN!

TÜM BEL-SEN İZMİR 1 NOLU ŞUBE