AFRİN’E SALDIRI KAOSU DERİNLEŞTİRİR

17 Ocak 2018 tarihinde yapılan toplantı sonrası açıklanan MGK bildirisinin içeriğine bakıldığında ve OHAL’in bir kez daha uzatılması tavsiyesinin alınması, OHAL’in darbe girişimine karşı olmaktan çıktığını, emekçilere, halka karşı uygulandığını ve savaş hazırlığına dönüşmekte olduğunu göstermektedir. Konfederasyonumuz Orta Vadeli Plan ve bütçeye ilişkin görüşlerini açıklarken konuya ilişkin uyarılarını bir kez daha yapmıştır.

Yoksulluk ve açlıkla yaşam mücadelesi veren işçilerin kendini yakma noktasına geldiği, emekçilerin geçinemediği bu süreçte ülkenin bütün kaynakları savaşa akıtılıyor. Ortadoğu’daki kirli savaş ülkemizde Suruç’ta, 10 Ekim’de, 17 Şubat’ta, 13 Mart’ta olduğu gibi katliamlara yol açtı.

Irak’ta nükleer yalanına sığınarak savaşı körükleyenler şimdi de IŞİD bahanesiyle Suriye’ye müdahale ediyor. AKP ise Suriye’de Kürtlerin statü taleplerine karşı Afrin’i bahane edip bu savaşın parçası oluyor.

OHAL aracılığıyla sivil darbesini gerçekleştiren AKP, bir yandan OHAL’in uzatılma gerekçelerine yenilerini eklemek bir yandan da fiili iktidar ortağı MHP ile birlikte girecekleri 2019 seçimlerinde oyları artırmak için tehlikeli maceralara girişmektedir. Savaş ve çatışma üzerinden iç siyaseti ve toplumsal yapıyı dizayn etme en kirli politikalardandır. İktidarda kalma uğruna çocuklarımızın geleceği heba edilemez.

“Stratejik derinlik” adına emperyalist güçlerle birlikte Suriye’de gerici, mezhepçi politikaları hayata geçirerek iç savaşın uzamasına, yayılmasına neden olan AKP, ülkemiz için yakın ya da uzak herhangi bir tehdit oluşturmayan, bugüne kadar oradan direk bir saldırı gerçekleşmemiş olmasına rağmen beşinci kol apoletli medya da dâhil devletin tüm aygıtları kullanılarak Afrin’i savaş gerekçesi haline getirmiştir.

AKP, 2019’da yapılacak seçimi garantiye almak, milliyetçiliği körükleyerek iktidarını sürdürmek için savaştan medet ummaktadır.

Temel insan haklarına yönelik dışarıdan gelen en ufak eleştiriyi dahi içişlerine müdahale olarak gören AKP’nin bölgede emekçiler ve halklar aleyhine her adımı atmada beis görmemesi, diğer ülkelerin iç işlerine siyasi ve askeri açık müdahalelerde bulunması ibretlik bir durumdur.

Bu müdahale sınırın iki tarafında akrabalık ilişkisi olan halkları derinden etkileyecek, ülkemiz içerisinde yeni kırılmalara yol açacaktır.

Afrin’e yönelik bir operasyon yeni acılar, bedeller ve kaos dışında sonuç üretmeyecek, olsa olsa AKP-MHP iktidarına kanla sulanmış birkaç oy getirecektir. Bu çılgınlıktan vazgeçilmelidir.

KESK; Ortadoğu’da emperyalistlerin etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden egemenlik kurma politikalarına karşı, halkların ve emekçilerin eşit, özgür, bir arda yaşamını savunmaktadır.

Milliyetçi duyguları ayaklandırarak barış talebimizi ve sesimizi engelleyemeyecekler. Bizler savaşa karşı duracak, halkların barış içinde bir arada yaşaması için mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz.

KESK Yürütme Kurulu

 

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.